Türküler, şehirde yaşıyor olsak da yaşamımızın ayrılmaz bir parçası. Köyden şehire göç sadece insanları değil yemeği, eğlencesi, müziği yani tüm kültürü de beraberinde getiriyor. Ama enteresan olan şu ki, Anadolu’da birçok yerleşim yerinde göç sonrası geleneksel meslekler bu sefer unutulmaya yüz tuttu… Nalcılar, kapı tokmakçıları, demirciler, semerciler, yorgancılar ve aklıma gelmeyen başka meslekler… Kars’ın müzik kültüründe önemli yer tutan aşık atışmaları da eminim ki benzer durumdan nasibini alıyor… Sevindirici haber ise kente olan turist ilgisi ile aşıklar yeniden gecelerde kendini göstermeye başladı. Daha önce iki kez ziyaret ettiğim Kars’ta çok istememe rağmen bu atışmaları “artık yapmıyorlar” diye izleme şansım olmamıştı. Yılbaşında Hanımeli Restorant’ta hem yemekler hem de müzikler sayesinde harika bir gece geçirdik.
Aşık Bilal Ensari ile Aşık Ensar Şahbazoğlu sazları ve sözleri ile bizlere aşık atışmasını mükemmel bir şekilde yaşattılar. Gündelik hayatın tam içinden o anda söylenen dizeler kimi zaman düşündürdü kimi zaman ise tebessüm ettirdi. Gecenin ilerleyen dakikalarında iki dudak arasına yerleştirilen kürdan ile b,f,p,m,v gibi dudakların birleştiği sesleri çıkartmadan türkülerini seslendirdiler, eskiden kürdan yerine iğne koyarlardı… Bu geleneğin Kars’daki en meşhur ismi olan Murat Çobanoğlu’nu ise saygıyla andık, ölümünün ardından şehrin bir iki noktasına bağlamalı heykeli dikilerek anısı yaşatılıyor.