Kasım ayının ikinci haftasında, canım sonbahar renklerini görmek istedi… İstanbul’a yakın bir yere günübirlik kaçma planları için haritayı açıp bakınmaya başladım… Sakin ve doğal bir yer ararken kaç zamandır aklımda olan Düzce ve çevresinde yoğunlaştım ve Gölyaka’da karar kıldım.
Pazar sabahı 8.00 gibi yola çıktım ve sakin bir trafikte 2,5 saat gibi bir sürede Gölyaka’ya vardım. İstanbul’dan Bolu’ya doğru giderken Tem yolunun sağında Akyazı ile Düzce arasında olan Gölyaka için Hendek gişelerinden çıkış yapıldığını, Hendek – Gölyaka arası önemli bir yolun da D100 karayolundan gidildiğini, yol boyunca zaman zaman sisin yoğunluğu artmış olsa da güvenli bir yolculuk olduğunu ve otoyol kenarındaki sarı kavak ağaçlarının görsel açıdan oldukça hoş kareler sunduğunu dip not düşeyim.
Düzce’nin Gölyaka ilçesi, nüfusu on binin altında küçük bir yer. Bölge deprem bölgesi olduğundan kaplıcası, ılıcası var ama uzun yıllardır kapalı imiş. Yakın çevrede görebileceğimiz neler var diye baktığımda Efteni Kuş Cenneti ilk sırada kendini gösterdi.
Efteni Gölü Kuş Cenneti
Gölyaka, göl kenarına kurulduğundan Gölyaka adını almış. İlçe merkezine 5 km mesafedeki Efteni Gölüne vardığımızda bizden başka kimse yoktu. Sis burada da hakimdi. Gölün üzeri görünmeyecek kadar hem de… Gölün üzerine yapılmış olan ahşap iskele ve kuş gözlem kulesi buradaki tek durak noktası diyebilirim. Belediye, kafeteryanın işletmesini henüz özele devretmiş… Sıcak, soğuk içecekler ve kahvaltı imkanı sunuluyor.
Gölün içi nilüferlerle dolu. Baharda yüzeyin tamamen çiçek olduğunu hayal ettim bir an da, ne güzel olur… Aslında sonbahardaki hali de hoş ama çevrede ne bir yürüyüş parkuru ne de yapacak başka bir şey olmaması burada fazla zaman geçirmemizi engelliyor. Gelecekte Abant Gölü gibi olacak deseler de uzun zaman alır kanımca…
Efteni Gölü, İstanbul’un su kaynaklarından olan Melen Çayından besleniyor. Göçmen kuşların mola noktası olan göl 1992 yılında koruma altına alınmış ve av yasağı getirilmiş. 150 kadar kuş ve kanatlı türüne ev sahipliği yapan göl, kuş fotoğrafı çekenler için güzel bir alternatif.
Güzeldere Şelalesi Tabiat Parkı
Efteni Gölünden başka bölgede görülebilecek şelaleler de var. Güzeldere Şelalesi, Aydınpınar Şelalesi ve Samandere Şelalesi… Haftasonları treking grupları şelalelere yürüyüşlere geliyorlar… Bunlar arasında araba yolu en iyi olanı sordum ve aldığım cevaplara göre Güzeldere Şelalesine doğru yola çıktım. İlçe merkezine 11 km uzaklıktaki şelaleye giden yol başlangıçta fena değildi ama ilerledikçe yol iki araç geçemeyecek kadar daralmaya, virajları çoğalmaya başladı. Zemin olarak çok kötü demek doğru olmaz ama yolun darlığı ve görüş açısındaki sıkıntılar yolun güzelliğini perdeler boyutta oldu…
Belediye tarafından 75 dönümlük alan mesire alanı şeklinde düzenleme yapılmış, girişi araç için 12 TL. İçeride otopark, piknik alanları, kır gazinosu, balıkçı, marketin yanı sıra konaklama için ağaç evler de yapılmış. Çadır kampı ve karavanlar için de uygun olduğunu not düşeyim… Yaz aylarında günde 400-500 aracın geldiği söylendi ki 100 araç bile fazla buraya. 
Şelaleye 450 basamak ile iniliyor, inmesi kolay da çıkması zor haliyle… Sonbaharda yerlere dökülen kahverengi yapraklar eşliğinde 300e yakın merdiveni inerek şelaleyi karşıdan tam görebileceğim yere vardım. Yaklaşık 130 metreden akan şelale, görsel açıdan hoş görünüyor.
Bölge hakkında bilgi almak için linki tıklayınız…
Önemli Not:
- Güzeldere Şelalesine iki alternatif yol var, birincisi Gölyaka girişinde olup yolu orman yolu şeklinde ve çok iyi değil, ikinci yol ise Efteni Gölüne gelmeden hemen sağ taraftan ayrılıyor, bu yol ise benim gittiğim yol. Yazımın içinde de söylediğim gibi yol aşırı virajlı ve dar, ayrıca yöre halkının çok dikkatli araç kullanmadığını da maalesef üzülerek yazıyorum. Tüm bu uyarıları dikkate alarak yola çıkma kararınızı veriniz.
- Bölgede Pürenli Yaylası, Topuk Yaylası ve Kardüz Yaylası da gezilebilecek yerler arasında ancak mevsim itibarı ile yolları hakkında yeterli bilgiyi toplamadan yola çıkmamak gerekir.
