Sri Lanka yemekleri nasıl?

2

Sri Lanka bir Asya ülkesi ve daha önce Tayland, Nepal, Hong Kong, Singapur, Çin ve Filipinler’i görmüş biri olarak yemek konusunda pek sıkıntı yaşamayacağımdan emin olarak çıktım bu seyahate…

Kalacağımız otellerde yarım pansiyon konaklama aldığımızdan sabah ve akşam yemeklerimizi otellerde, öğle yemeklerini ise gezdiğimiz bölgelerde yine lokal lokantalarda aldık. Sekiz günlük seyahatten ne benim ne de yol arkadaşlarımın midesi, bağırsağı bozulmadan döndüğümüze göre neler yedik, neleri sevdik daha bir gönül rahatlığı ile anlatabilirim.

Kahvaltıda bol bol meyve 

Biz Türkler, yurt dışında en çok kahvaltıyı özlüyoruz. Sri Lanka’da otellerin büfesindeki kahvaltı turistlere hitap eden türden, siyah zeytin yiyemedik belki ama bol bol ve çeşit çeşit meyveler, bal&yoğurt ikilisi, omlet, peynir, domates, salatalık, tuzlu & tatlı fırın ürünleri yetti de arttı bile. En güzeli de nefis Seylan çayı eşliğinde olması idi sanırım. 

Hiç kimsenin kahvaltıdan aç kalkmadığını, hatta tıka basa yediğimizi de itiraf etmeliyim. Ananas, mango, elma, muz dışında Asya’ya özgü meyvelerden de tatma imkanımız oldu. Bu arada bunlar bizim yediklerimiz, ayrıca yerel halkın yediği türden kahvaltı da ( pirinç, mercimek, fasulye, acılı soslar, çorbalar, etli yerel yemekler vb.) raflarda hergün taze taze yerini alıyordu.

Baharatlı ve acılı yemekler

Sri Lanka mutfağında neredeyse her yemek acılı ama bana aşırı acı gelmedi çünkü zaten acı severim. Tavuklar, sebzeler, etler, çorbalar bol acılı olunca iştah da açıyor:)

Sri Lanka’da ilk defa yediğim sebzeler oldu, muz çiçeği kavurması gibi. Avuçtan büyük olan muz çiçeğinin yaprakları( aşağıdaki fotoğraf)  tek tek açılınca içinden filizler çıkıyor, işte o filizler soğanla ve baharatla soteleniyor, tadının ne kadar leziz olacağını tahmin edemezsiniz. Türkiye’de de muz ağacı ve muz çiçeği var ama kimse yemiyor. Bamyalar bizdeki gibi küçük küçük değil, aksine bir karıştan uzunlar. Bamyaları da enine halka halka doğrayıp domates, salça ve soğanla kavuruyorlar, ben bunu da pek sevdim. Fasulye kavurması ise benim için büyük sürpriz oldu, çok severim, hemen hemen hergün yedim:)

Sri Lanka’da ekmek temel bir beslenme aracı değil, diğer Asya ülkelerinde olduğu gibi yağsız pişmiş pirinç ana yemek, çevresine ise mercimek, sebzeler, acılı ya da körülü soslar sıralanıyor, en nihayetinde ise tabaktaki çeşitleri çatal bıcak kaşık yerine elleri ile karıştırarak yiyorlar. Ella’da verdiğimiz öğle yemeği molasında biz de lokale uyduk ve parmaklarımızla karıştırarak yedik, çatalla yemekten daha fazla tat aldık, hepimizin ortak fikri bu oldu.

Hindistancevizi unu hem kahvaltıda hem de diğer öğünlerde hep vardı ama ben tadına bakmadım açıkçası, taze meyvesini yemeyi tercih ettim. Bizdeki bazlama benzeri ama çok daha küçüğü şeklindeki roti ekmeklerini yoğurdun ya da çorbanın yanında sıcak servis yapıyorlar, iki üç lokmalık rotiler hindistancevizi unu ve normal un ile yapılıyor, bazen sade bazen de sebzeli…  Diğer yandan gittiğimiz tüm şehirlerde koca koca ve renkli pastalar dikkat çekici idi.

Sokaktan bir kez yiyecek aldık, acılı ve baharatlı nohut… Susuz olduğundan kesekağıdında çekirdek satar gibi satıyorlar ve kasıkla yiyorsunuz, sanırım sevmediğim tek tat bu oldu.

Sri Lanka’da pazar gezmek çok keyifli…Patatesler soğanlar kırmızı, karpuzlar avuca sığacak kadar küçük, bamyalar iki karış uzunlukta, patlıcanlar çizgili mor, mısırlar ise içleri dolu dolu ve çok lezzetli…

Haa neredeyse unutuyordum… Ben kakao meyvesini de ilk kez taze taze yeme fırsatını buldum. Çok enteresan bir deneyim oldu benim açımdan, nutellaya can veren kakao meyvesinin fotoğrafını aşağıda paylaşıyorum… Kestiğinizde içinden mandalina dilimi gibi ama beyaz olan sıra sıra dizilmiş meyveleri ortaya çıkıyor, koca bir akide şekeri gibi ağızda dakikalarca dolaştırıp aromasını tadıyorsunuz, çekirdeği olan kakao ise sanki rutubet almış da yumuşamış gibi ama tatsız… Bu çekirdeklerden çukolata ve nutella üreten insanoğlunun aklına hayran kaldım.

Kolombo’daki son gecemizde okyanus kenarında bir balık restoranında akşam yemeği aldık, sebzeli pirinç pilavı, acı soslu karidesler, balıklar nefisti… Masaya iki defa servis yapıldı, sekiz gün boyunca deniz ürünü yememiş olduğum için mi çok beğendim bilemiyorum:)

Muz çiçeği, kakao meyvesi, muskat, bamya, tarçın çubuğu ve tabii ki de çay bavulumu bi hayli ağırlaştırdı. Baharat ve acı seviyorsanız Sri Lanka yemeklerinden kesinlikle keyif alacaksınız demektir.

Share.

2 yorum

    • Körülü tavuk pirincin kenarında 🙂 Valla bizim otellerde ve gittiğimiz lokantalarda hamur yoktu fazla, yazıda da belirttiğim gibi küçük bazlama ekmek bir iki defa denk geldi, gözlemenin karşılığı olanı bile sekiz günde iki-üç kez anca gördük… Bizim grup balıkçı ve sebzeci gruptu:)

Yorum Yap

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.